Bisiklet turlarimin finansmani icin sanatsal olan fotograflarimin telif haklarini satisa cikarmaya karar verdim. Ilgilenen olursa sayfanin ozel mesaj butonundan veya baymineral@gmail.com adresinden satin almak istedikleri fotograflarin linkleri ve fiyat teklifleriyle birlikte bana ulasabilirler. - Baki Berk Kayalar

30 Aralık 2008 Salı

Umuttepe Turu - 30.12.2008

Bugün bir işim nedeniyle Umuttepe Kampüsüne çıktım. Normalde benim bölüm Hereke' de olduğundan bisiklet turları haricinde Umuttepe' ye çok nadiren çıkarım. Bu sabah İzmit bembeyazdı. Umuttepe' de bisiklet bağlayacak sağlıklı bir yer bulamam diye hiç sevmediğim midibüslerle gitmek zorunda kaldım. Beklediğim durakta iki tane Umuttepe aracını durağın yanlış yerinde beklemem nedeniyle kaçırdım. Canımız sağ olsun..

Yukarı çıktığımda ortam müthişti. 20 cm kadar kar vardı. İşimi hallederken bisikleti de düşündüm. Ula dedim keşki bisikletle çıksaydım filan durumları. Sonra İzmit' e inip, bisikletle tekrar çıkmaya karar verdim. Şehir merkezindeki iki ufak işimi de hememcecik halledip bisikletimi hazırladım. Çarşıdan puf böreği ve vişne suyu alıp Umuttepe' ye dirse ettim.

Anıtpark Kampüsü' nün yanından İzmit sırtlarının görünümü. Yapılan kömür yardımları havayı bulanıklaştırıyordu.




Otoyoldaki viyadüklerden biri ve çevresi.



Üstteki fotoğrafın tam karşısındaki yamaçtan İzmit manzaraları.



Umuttepe yolundan başka manzaralar.



Kampüsün içinde kara gömülmüş bir araç.


Kampüsten görünen bir manzara.


Kara gömülen Ben ve Scotty.




Bulanık bir pozum.


Yaklaşık 20 cm kalınlığındaki kar tabakasında açtığım yol.


Scotty, Kar Panteri modunda.


Scotty ve Ben.


Bu fotoğrafların ardından bir değişiklik yapıp Gündoğdu yolu üzerinden aşağıya indim. İnişte 66 km/h yi görmem güzel oldu. Kısa günün kârı. Oradan Kandıra yolunu takiben Gölcük yoluna ilerledim ve demiryolu üst geçidinde Haydarpaşa' dan çıkan Boğaziçi Ekspresi' ni bekledim. 15 dk. bekledikten sonra favori 90 lığım olan E43017 yönetiminde geçiverdi. Trenin fotoğraflarını çekip batan cinste kar yağışı eşliğinde eve sırılsıklam olmuş halde vardım.

Herkese sevgiler ve iyi seneler..

28 Aralık 2008 Pazar

Kartepe Kış Tırmanışı - 27.12.2008

Merhaba bisiklet dostları.

Uzun bir aradan sonra Kartepe' ye çıkasım geldi. Kartepe' nin çok dik ve kesintisiz bir çıkışı olduğundan pek fazla tercih sebebim değildir. Cihatla yaptığım Mart 2008 tırmanışımdan beri Kartepe' ye ikinci tırmanışım olacaktı. Kartepe' ye sert hava koşulları gibi özel durumlar haricinde bisikletle çıkmama kararı almıştım. Bu tırmanışın gerekçesi İzmit' e kar yağdığı günlerde yukarıda havanın nasıl olduğunu merak etmekti. Kartepe turu çağrılarıma Feyman ve Cihat kardeşlerim olumlu yanıt verdiler ve turun gerçekleşmesini sağladılar.

Fotoğraflarla turu anlatayım:

Günlerin en kısa olduğu bu günlerde zamandan kazanmak için Derbent' e trenle gitmemiz gerekiyordu. Aslında 11602 numaralı ilk Adapazarı Ekspresi ile gidecektik ama tren saati 07.08 gibi fazla erken bir vakitte olduğundan Derbent' e olan bir sonraki tren olan 11604 numaralı Adapazarı Ekspresi' ne binmeye karar verdik. Bu kararımızı iyikide vermişiz, çünkü 11602 numaralı tren, arızalanıp İzmit Garı' ndan kalkamamıştı.

Feyman ve Cihat, trenin ilk vagonunun orta kapılarının olduğu sahanlıkta kahvaltı ediyor. Bindiğimiz treni E43038 numaralı lokomotif çekiyor. Meraklılarına duyurulur.



Bisikletlerimiz trende kucuk kucağa seyahat ediyor.



Benden masumane bir poz. Masum göründüğüme bakmayın :) İçimde yol canavarlığı yatıyor.



Birazdan tırmanışına başlayacağımız Kartepe' nin Köseköy Lojistik Köyü' nden görünümü.



Büyük Derbent İstasyonu' nda son hazırlıklar.



Yaklaşık 30 metre rakımlı Maşukiye' de sıcaklık 4.2 C.



Maşukiye' den bisikletle her geçişimizde uğradığımız Maşukiye Market' ten erzak alıyoruz. Ben bir litre limonata ve iki kutu malt içeceği aldım. 09.28 itibariyle hareket ettik.



Maşukiye' nin az yukarısında, alabalık tesislerinin girildiği kavşakta verdiğimiz vida sıkma duruşunda Cihat' ın görünümü.



Kar seviyesine yaklaşıyoruz. Önümüzde tırmanacağımız yamaç görünüyor ve bizi ürkütüyor.



Feyman her zaman neşeli.



Sayıca fazla olan molalarımızın birinde Feyman fazlalık giysilerini çıkartıyor. Fotoğraftan pek belli olmasada Feyman buhar tütüyor. :)



Scotty, bu kış karla ilk kez tanışıyor. Geçen sene çok güzel karlı turlar yapmıştım kendisiyle. Bu kış karın gelmemeye niyeti olduğundan 2008-2009 kış sezonunda karla tanışmak için yılbaşını beklemek gerekiyormuş.



Ağaçların arasından Sapanca Gölü göz kırpıyor. Pek belli olmasa da 11606 numaralı Adapazarı Ekspresi Koncar marka lokomotifiyle Adapazarı' na doğru ilerliyor.



Cihat ve Feyman rampayla boğuşurken. Arkalarındaki İzmit Ovası, manzarası ile göz dolduruyor.



Cihat, yanında getirdiği bademleri paylaşıyor ve bu bademler bize doping oluyor.



Cihat çevresi bembeyaz olan yolda. Fotoğraf makinemin pozometresi aşırı beyazlığa dayanamayarak sapıtmaya başlıyor. :(



Tuvalet molası verdiğimiz yerde Scotty' nin görünüşü. Eşyalarımı sırtımda taşımaktansa bagajda taşımayı tercih ettim. Sırtımın terlemesi beni hastalanmaya daha çok yaklaştıracaktı çünkü.



Feyman sonsuz beyazlık içinde çok mutlu pozlar veriyor.



Cihat, yol kenarında bizi bekliyor.



Feyman' ın bisikleti.



Sapanca Gölü ve bizimkiler.



Yukarıdaki fotoğrafın çekildiği yerde bizimkilere daha yakın bir çekim. Rampa ile nasıl da boğuşuyorlar.



Sapanca Gölü.



Sapanca Gölü' nden bir poz daha.



Yol karlanmaya başladı.



Cihat' ın karlı yolda portresi.



Feyman geliyor.



Rampa kıvrıla kıvrıla uzanıyor.



Sıcaklık sıfırın altına düştü.



Coni' nin Yeri.



Coni' nin Yeri ve Ben.



Yolun en dik kesiminde Feyman. Eğim %20-25 arası.



Durakladığım bu en dik kesimde diklik gözümü ürkütüyor.



Feyman bu kesimde pes edip bisikleti eline alıyor.



-3.5 C olmuş bile. Rampanın kendisi ve soğuk bize 3.5 attıyordu. Termometre derdimizin ölçüsünü anlatıyor :)))



Sisteki su zerrecikleri, dondurucu havada mikroskobik kar taneleri şeklinde yağıyordu ve dalların üzerlerinde buz kristalleri şeklinde toplanıyordu. İlk fotoğrafta Feyman' ın nazik dokunuşu göze çarpıyor. Bu kristaller ne çok yumuşak, ne çok sert.





Buzlu sis, Feyman ve rampa.



Kuzuyayla mesire alanı ve televizyon alıcısına giden yolun girişindeki ahşap kulübe. Bizim için mola noktası. Bu noktadan Kuzuyayla' ya çıkan yol oldukça dik şekilde 5 km. kadar devam ediyor. Ama biz o yola girmedik. Muhtemelen kapalıydı zaten.



Kuzuyayla sapağında temizlik çalışması.



Kuzuyayla sapağında uykuda olan büyük bir ağaç.



Kuzuyayla sapağında sıcaklık -3.8 dereceydi.



Eldivenlerimin üstündeki iplikçikler minik kar taneleri ile kaplanmış.



Feyman, yol kenarındaki bir baz istasyonunun yanında kaskıyla oynuyor.




Scotty' nin buzlu modunu yansıtan görüntüler.




Baz istasyonunun yanındaki ağaçların beyaz dalları.



-5.7



Böyle tura can feda.



Karlanan Scotty' den görüntüler.





Donan suluğumdan akan damlalar minik bir sarkıt oluşturmuş. Kadrodaki su damlası da buz damlasına dönüvermiş.



Bu fotoğraftan bir kaç saniye sonra operatörüyle gergin anlar yaşıyorum. Saatlerdir kış soğuğunda rampa çıkıyorum, dinlendiğim sırada beni buldu ve yol açık olmasına rağmen benden yol istiyor. Böyle bir havada, dağın tepesinde bir aracın taciz etmesine inanamıyorum.



Otelin girişinde tekrar karşılaşıyoruz ve tacizci operatörün görüntüsünü alıyorum.



Yanımıza geldiğinde derdimizi anlatmaya çalışıyoruz.



Cihat beni savunuyor. Bende lafı daha fazla uzatmadan elimi uzatıp abimizin yeni yılını kutluyorum. Abimiz ilk başta kendisine uzanan elimi tuhaf karşılasa da, hafiften çekinsede tokalaşıyoruz ve yollarımıza devam ediyoruz. Abimiz nede olsa görevini yapıyor.



Pistlerde kayak yapanlar sisin içinde zorlukla seçiliyor. Bu arada 18 km.lik otel tırmanışını 4 saat 56 dakikada tamamladık. Otelin bulunduğu yerin rakımı 1350 metre civarı.



Feyman pistin kenarında büyük bir kartopuyla oynuyor.







Fren kablolarım buz tutmuş. Şükür ki sıcaklık hidrolik donduracak kadar düşük değildi.




Buzlanmış konsoluma alttan bakış.



Vites kollarım da buzlanmış.



Scotty, pistin kenarında.



Feyman' ınki.



Cihat ve bisikleti.



Tepe lambam da buzlanmış.



Akor tellerimde de minik kar kristalleri var.



Kar maskesi takmanın zamanı geldi.



Kayak müdavimi olmadığımdan bu tabela bana ilginç geldi. Yayaların pistlere girişi yasak denmiş ama bisikletlilere yasak denmemiş. Canına susayan bir bisikletli olursa kayak pistine girdi diye güvenlikçiler başına dikilirmiydi merak ediyorum. Aslında bu havada dağa bir bisikletçinin çıkması bile beklenmezken pistlerde bisikletçilerin gezebileceğini kimse düşünmez sanırım :)))



Otelin önünde kar temizliği.



Scotty otelin önünde.



Otelin girişi. Fotoğraftan sonra tuvalet ihtiyacı için içeriye girdik. Kafamda kask ve kar maskesi, elimde büyük boy fotoğraf makinesi şeklinde içeri girerken girişteki güvenlikçi bayanın bana bakışları muhteşemdi. :)))))

Bu arada sıcaklık farkı nedeniyle fotoğraf makinem zarar görmesin diye içeride fazla kalamayıp soğuğa geri dönmek zorunda kaldım.



Feyman' ın ve Cihat' ın bisikletleri buzlu havada dinleniyor.



Otelin sarkıtları.



Otelin üst katları görünmüyordu.



Heybemin tüyleri de buzlanmış.



Cihat, iniş için hazır durumda.



Feyman ve Cihat otel girişinde.



Kar maskemin ağzımın önünde olan kısmı hafifçe buzlanmış.



Sıcaklık -6.0' ı görüyor. Ben bu kadar soğukta değil bisiklet sürmek, yürümemişimdir bile. İzmit' te sıcaklık kışın bile nadiren sıfırın altına düşer. Bu yüzden kesinlikle alışkın değilim. Ayağımda üç kat çorap olmasına ve kara fazla basmamış olmama rağmen resmen donuyordu. Acıyordu. Maşukiye' ye dönünce korktum ama çok şükür 10 dakikada normale dönüverdi. Herhalde bir süre daha kalsam ciddi donma sıkıntıları çekecektim. Sıfırın altındaki sıcaklıklarda yazlık SPD ayakkabılarınızı katlarca çorapla bile giyseniz sorun yaşamaktan kurtulamıyorsunuz. İnişin ilk kilometrelerinde gözlüğümde bulanıklık oluştu. Durup baktığımda gözlük camım buz tutmuştu.



Buzlu zeminde Scotty.



Feyman inişe hazırlanıyor.



Sonunda Maşukiye' deyim. 14.47' de başladığım inişi 25 dakikada tamamladım. Cihat 13 dakika sonra gelerek 38 dakikada indi. Feyman ise 15 dakika sonra gelerek 40 dakikada inmiş oldu.

Direkteki talihsiz yazı için üzgünüm. :( Oradayken görseydim bisikleti başka direğe yaslardım.



Sıcaklık daha makul seviyelere yükseldi.



Derbent' ten E43032 numaralı lokomotifin çektiği 11615 sefer sayılı Adapazarı Ekspresi ile döndük. Bizimkiler trende böyle poz verdi.



Cihat



Feyman



Ben



Cihat, Kırkikievler İstasyonu' nda inip bize veda ediyor.



Sıcaklık, trenin kapı bölmesinde gayet makul düzeyde.



Bu harika turda bana eşlik eden Cihat ÖZER ve Feyman TEKİN arkadaşlarıma sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Herkese mutlu seneler.
Bu blog sayfasındaki tüm yazılı ve görsel materyallerin (sponsor ve kardeş site bağlantı logo ve yazıları ile gazete küpürleri hariç) telif hakları Bâki Berk Kayalar' a aittir. Kullanmak istediğiniz görsel ve yazılı materyal için baymineral@gmail.com adresinden Bâki Berk Kayalar' a ulaşabilirsiniz.

Saygılarımla.